{ "title": "Beyin Nöronları", "image": "https://www.beyin.gen.tr/images/beyin-noronlari.jpg", "date": "20.01.2024 19:41:03", "author": "Mehmet Çolak", "article": [ { "article": "
Beyin nöronları, vücudumuzdaki kaslara, organlara ve salgı bezlerine bilgiler göndererek onların çalışmasını kontrol eden sinir hücrelerine nöron denilir. Nöronların çoğu beynin dış kabuğunda, yani gri cevherde bulunur. Beyinde 100 milyarın üzerinde nöron olduğu söylenmektedir. Bir milimetre küp beyin dokusunda 50 bin nöron vardır ve aralarında bunları besleyen ve temizleyen çok daha fazla sayıda glia hücresi bulunmaktadır. Nöronlar, beynin en önemli hücreleridir ve beynin yapabileceği bütün işlevler, nöronların çalışmasına bağlıdır. Büyük bir gövde ve bunun uzun ince kuyruk şeklindeki uzantısı olan aksondan oluşmaktadır.

Nöronlarda oluşan elektrik sinyalleri, aksonlar tarafından saniyede 100 metre hızla hücrelere iletmektedir. Nöronlar, mesajlarını bazen vücudun çok uzak bölgelerine tek bir akson sayesinde iletmekte, azı aksonlar beyinden başlayıp omuriliğe kadar gitmekte ve uzunlukları bir metreyi bulabilmektetir. Sinir gövdesinin uzantısı olan aksonlar miyelin denen özel bir kılıfla çevrilidir. Bu kılıf sayesinde elektrik sinyalleri birbirleriyle çok hızlı iletişim sağlamaktadır. Multiple skleroz hastalığı gibi bu kılıfın hasar gördüğü durumlarda, bazı kasların kontrolü bozulmaktadır. Sinir hücrelerinin gövdesinden çıkan ve dendrit dene anten benzeri uzantılarsa diğer sinirlerden gelen sinyalleri algılanmaktadır. Nöron gövdesindeki dendritlerin tümü, başka nöronlardan gelen aksonlarla bağlantı halinde nöronlar arasındaki sinaps denen bu bağlantılar sayesinde beyinde oluşan bir sinyal, çok kısa bir sürede vücudun istenen yerine ulaştırılıyor. Bir beyin hücresinin yaklaşık 25-30 bin civarında bağlantısı vardır diye bilinmektedir.

Beyindeki toplam bağlantı sayısının 1015 olduğu sanılmaktadır. Beynin çalışmasını artırarak bağlantı sayısını değiştirmek, böylece beyin kapasitesini geliştirmek mümkündür. Eskiden nöronlar arasındaki bağlantıların sabit olduğu düşünülüyordu. Yani, bir kere bağlantı kurulduğunda, bunun devamlı olduğu ve giderek bu sayının arttığı sanılıyordu. Yapılan son araştırmalar, bağlantıların sürekli değişebildiğini göstermektedir. Toplam bağlantı sayısı genellikle sabit kalırken, bazı bağlantılar kopuyor, ancak bu arada yeni bağlantılar oluşuyor. Buda beynin, değişen koşullara göre yapısını sürekli değiştirebildiğini gösteriyor. Sinir hücresinde elektrik enerjisi, artı elektrik yüklü sodyum, potasyum ve eksi elektrik yüklü klor iyonlarının yer değiştirmesi sayesinde oluşuyor. Bu yer değiştirme sırasında hücre zarının iç ve dış tarafında oluşan zıt kutuplar voltaj değişikliklerine, böylece hücrede elektrik enerjisinin açığa çıkmasına yol açıyor. Bir nöron, saniyede birkaç yüz elektrik sinyali oluşturabiliyor. Hücre zarında oluşan bu elektrik sinyalleri, aksonlar tarafından saatte 200-300 km hızla aksonun ucuna doğru iletiliyor.

Elektrik sinyalleri aksonun ucuna ulaştığında buradan nörotransmiter dene çok özel kimyasal mesajcı moleküllerin salgılanmasına yol açıyor. Aksonun ucunda bu moleküllerin salgılanması, diğer nöron ya da kas hücresi gibi hedef hücreleri harekete geçirerek, görevlerini yapmalarını sağlamaktadır. Nörotransmiterler bir bakıma sinir hücrelerinden gelen uyarıların diğer hücreler tarafından algılanmasını sağlayan elçi görevini üstlenmektedirler. Salgılanan molekülün yapısına göre, hedef hücrenin gerçekleştirdiği görevler de değişmektedir.
" } ] }