{ "title": "Beyin Tümörleri", "image": "https://www.beyin.gen.tr/images/beyin-tumorleri.jpg", "date": "19.01.2024 18:28:17", "author": "esma kınık", "article": [ { "article": "Beyin tümörleri, sinir siteminin (Beyin, omurilik ve sinirlerin) tümörleri, sinir dokusunda bulunan çeşitli hücrelerden kaynaklanabilir yasa vücudun başka bir yerindeki habis tümörün genellikle kan yolu ile kafa içine ya da beyine veya omurga-omuriliğe ulaşması-sıçaraması (Metastaz yapması) ile ya da komşu tümörlerin sinir sistemine uzanması ile ortay çıkar. Bu nedenle, sinir sistemini etkileyen primer ya da sekonder çok sayıda tümör ile karşılaşılır. Kafa içi boşluğu ve beyin, insan organizmasında uterusun sonra en sık tümör görülen yerdir ve nöropatolojide beyin tümörleri oldukça önemli ve geniş bir yer tutmaktadır.

Beyin tümörleri, yenidoğan (Doğum sonrası ilk bir aylık devre) döneminden ileri yaşlara kadar her yaş gurubunda görülebilir. Ancak yaş guruplarına göre tümörün tipi, yerleşimi, sıklığı ve seyri büyük farklılıklar gösterir. Çocukluk döneminde beyin tümörleri kan kanserlerinden (Lösemi) sonra en sık görülen tümörlerdir. Bu dönemde daha çok beyin dokusunu oluşturan hücrelere ait tümörler sıklık gösterir. Başka organ ve sistemlere ait tümörlerin metastazlarına pek rastlanmaz.

Çocukluk yaşlarında en sık astrositomlar, medülloblastomlar, beyin sapı gliomları ve ependimomlar ortaya çıkar ve bu tümörler sıklıkla arka kafa çukurunda yerleşirler. Erişkin dönemde ve yaş ilerledikçe karşılaşılan tümör tipi değişir ve daha sıklıkla beyin dokusundan çıkan tümörler (En sık yüksek dereceli dial tümörler, bunun dışında beyin zarından çıkan ve büyük bir çoğunluğu, %90'ı iyi huylu olan meningiomlar, hipofiz bezinin adenomları, kafa sinirlerinden çıkan iyi huylu tümörler) ile metastazlar görülmeye başlanır.

Genetik ve çevresel pek çok faktörün beyin tümörü oluşumunda etkili oldukları bilinir. Düşünülen çevresel faktörler arasında izyonizan radyasyon, elektromanyetik alanlar, pestisitler, nitröz bileşikleri, virüsler ve diğer enfeksiyon ajanları, geçirilmiş kafa travması ve beslenme alışkanlıkları sayılabilir.

Beyin tümörleri içinde meningiomlar (Yaklaşık tüm vakaların yüzde 15-20'sini oluştururlar) çoğunlukla iyi huylu tümörlerdir ve iyi bir cerrahi ile total olarak çıkartıldıklarında hasta tam şifaya kavuşabilir ancak bazen tümörün yerleşimi cerrahiyi güçleştirebilir. Düşük dereceli, ependimomlar, hipofiz bezinin adenomlarının çoğu yine tam olarak çıkartıldıklarında hastanın genellikle sürekli olarak iyileştiği, yüz güldüren olgulardır. Fakat, habeset derecesi yüksek olan kötü huylu beyin tümörlerinde, yine cerrahi esas olmakla birlikte, tam bir şifa mümkün olamamaktadır. Bu çözümsüzlüğün nedeni kabaca ve tablonun bir bölümüne bakılarak şu şekilde açıklanabilir: Beyin tümörleri içinde en kötü seyir gösteren tümörlerden biri olan glioblastoma multiforme vakasında tümörün merkezindeki hücrelerin tamamı tümör hücreleridir, halka şeklinde tümörün merkezinden uzaklaşıldıkça tümör hücresinin oranı düşer ancak tümörün çok uzağında, örneğin karşı beyin yarımda bile tümör hücresi bulunur, ileri görüntüleme yöntemlerinde ve cerrahi sırasında tamamen normal görülen beyin dokusunda da çok düşük oranda bile olsa tümör hücresi mevcuttur. Bu durum, glioblastoma beynin lokal bir alanının değil tamamının bir hastalığı olduğunu gösterir. Dolayısı ile bu tümörlerin gross/makroskobik total rezeksiyonu demek, cerrahi sırasında görülebilen beyin dokusundan ayırt edilebilen tümörün tamamının çıkartılması anlamına gelmektedir. Fakat ne yazık ki bu sahanın dışında da tümör hücreleri bulunduğundan bir süre sonra tümör nüks edecektir.

Beyin tümörlerinin klinik belirti ve bulguları çok geniş bir yelpazeyi kapsar. Ancak bu belirti ve bulguları belirli guruplar başlıklar altında toplamak gerekirse;
" } ] }